YEMİN VE ADAK BÖLÜMÜ

Allah Resûlü’nün (Sav) Yemin Şekli

Allah Resûlü’nün (Sav) Yemin Şekli

“Babalarınızın Adı Üzerine Yemin Etmeyin”

“Babalarınızın Adı Üzerine Yemin Etmeyin” Ayet-İ Kerimesi

“Babalarınızın Adıyla Yemin Etmeyin” Ayet-İ Kerimesi

Unutkanlıkla Yemin Bozmak

Hanımına Bir Ay Yaklaşmayacağına Dair Yemin Etmek

YEMİN VE ADAK BÖLÜMÜ

Bâb: Allah Resûlü’nün (Sav) Yemin Şekli

 

447- Muhammed bize anlatarak dedi ki: Abde bize Hişâm’dan, o Urve’den, o babası vasıtasıyla Âişe’den (r.anhâ) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Ey Muhammed ümmeti! Vallahi be­nim bildiklerimi bilseydiniz, çok ağlar, az gülerdiniz.[1]

 

Şerh

 

Vallahi”, Allah’ın adı üzerine yemin ederim ki ifadesi, Allah Resûlü’ne (sav) aittir.

Bu hadis daha önce 123 ve 261 no ile geçmiş ve oralarda ayrıntılı olarak şerhedilip yemin hakkında bilgi verilmişti. Bu nedenle, aynı bilgiler tekrar edilmeyecektir.

 

Ders

 

Allah Resulü (sav) gayba dair bir çok bilgiye muttali olduğu, salih amel­lere karşı vaat edilen sevapların, masiyet ve günahlara karşı çekilecek olan azabın büyüklüğünü çok iyi bildiği için ümmetine böyle bir uyanda bulunmuştur. O’nun ümmetinin mensupları olarak bu ifade üzerinde uzun uzun düşünmemiz faydalı olacaktır.

Bâb: Allah Resûlü’nün (Sav) Yemin Şekli

 

448- İsmail bize anlatarak dedi ki: Mâlik bana İbni Şihâb’dan, o Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe b. Mesûd’dan, o Ebû Hüreyre (ra) veZeyd b. Hâlid’den (ra) şunu nakletti:

İki adam davalarını (çözmesi için) Allah Resûlü’ne (sav) geldiler. Adamlardan biri: “Aramızda Allah’ın Kitabı’na göre hüküm ver ” dedi. Diğer davacı ondan daha anlayışlı idi: “Evet ey Allah Resulü! Aramızda Allah’ın Kitabı’yla hükmet, bana da konuşmam için izin ver” dedi. Al­lah Resulü (sav) “Söyle bakalım” buyurdu.

Adam anlattı: Benim oğlum, bu adamın yanında işçi idi. (Mâlik dedi ki: Asîf ücretle çalışan kişidir) Derken onun hanımı ile zina etti. O sıra­da bana, oğluma recm cezası uygulanması gerektiğini söylediler. Ben de oğlumun suçuna karşılık yüz koyun ile bir de cariye fidye verdim. Ar­kasından ilim ehline bu suçun hükmünü sordum. Onlar da bana “Oğ­luma yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası, recminse bu kişinin hanımı­na” gerektiğini söylediler.

Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: Canımı elimde tutan Allah’a andolsun ki, aranızda Allah’ın Kitabı’yla hüküm veriyorum. Cariye ve koyun fidyesi sana geri verilmelidir. Oğluna yüz değnek ile bir yıl sür­gün cezası vardır.” Sonra Üneys el-Eslemî’ye diğerinin hanımına gitme­sini, eğer suçunu itiraf ederse recm cezasını uygulamasını emretti. Ka­dın itiraf edince (Üneys) onu recmetti.[2]

 

Şerh

 

Bu hadis-i şerif daha önce 265 no ile geçmiş ve orada şerhedilmişti. Bu­rada zikredilme sebebi, Allah Resûlü’nün (sav) ettiği yemin sebebiyledir. Yeminle ilgili olarak o başlıkta yeralan bilgiyi kısmen aşağıya naklediyoruz:

 

Hüküm

 

Yemin, akitlerde ve davalarda söz veya iddiayı pekiştirmek için başvu­rulan bir yoldur. Meşruluğu Kur’ân ve Sünnet ile sabittir.

Yemin çeşitleri

Yeminler esasen Allah adına edilenler ve Allah’tan başkası adına edilen­ler olmak üzere ikiye ayrılır.

Allah adına edilen yeminler:

Kasem suretiyle Allah adına yeminler “Allah” ya da “İzzet, celal, azamet” gibi zatî sıfatlarının başına “ba, va, ta” harflerinin birisini getirmek su­retiyle “Vallahi, Billahi, Tallahi” şeklinde yapılır.

Hanefîlere göre, Nebi, Kur’ân, Kabe gibi Müslümanlarca kutsal sayılan varlıklar adına yemin edilmesi caiz değildir.

İmam Şafiî, İmam Mâlik ve İmam Ahmed b. Hanbel’e göre Kur’ân, Kur’ân âyetleri ve Mushaf adına edilen yeminler geçerlidir. Bozulması ha­linde kefareti gerektirir.

Yeminin geçerli olması için Arapça olması şart değildir. Diğer dillerle de yemin edilebilir.  Örneğin Türkçede kullanılan “yemin ederim, kasem ederim, and içerim” gibi sözler de yemin sayılır.

2. Allah’tan Başkaları Adına edilen Yeminler:

Allah’tan başkaları adına edilen yeminler iki kısımdır:

a- Aile büyükleri ve melekler vs. gibi Allah’tan başka varlıklar adına edi­len yeminler: Bu şekilde yemin etmenin caiz olmadığını, Hz. Peygamber’in böyle yemin etmeyi yasakladığını üstteki hadiste görüyoruz.. Bu gibi sözler­le yemin etmek caiz olmadığına göre, buna ‘yemin’ demek de doğru değil­dir.

b– Bir şarta bağlanan yeminler: Bu yeminleri de iki kısımda ele almak mümkündür:

i. ibadet ve taat cinsinden bir şeye bağlananlar: Örneğin “şu işi yaparsam üç gün oruç tutayım” dense, bu bir bakıma yemindir. Bir başka açıdan da adaktır. Çünkü bir ibadeti yapmayı, şarta bağlamıştır. Bu tür ifadelerin adak olarak değerlendirilmesi daha uygundur.

ii. İbadet ve taate bağlanmayıp, talak veya köle azadına bağlanan yemin­ler: Bir kimse karısının boş olmasını veya kölesinin hür olmasını bir şartın gerçekleşmesine bağlarsa, talakla veya köle azadı ile yemin etmiş sayılır.

Böyle yeminlere şarta bağlı yemin denir. Bunların yemin olarak değerlendi­rilmesi, kişiyi bir fiili yapmaya teşvik veya yapmaktan caydırmasından do­layıdır.

Bâb: “Babalarınızın Adı Üzerine Yemin Etmeyin”

 

449- Abdullah b. Mesleme bize Mâlik’ten, o Abdullah b. Ömer’den (ra) şunu nakletti:

Kendisi, Ömer b. el-Hattâb’ın bir kafilede babasının adı üzerine yemin ettiğini, bunun üzerine AUah Rcsûlü’nün (sav) şöyle nida ettiğini görmüştü:

Allah Teâlâ sizin babalarınızın adı ile yemin etmenizi yasakladı. Yemin etmek isteyen kimse Allah’ın adı ile yemin etsin veya sussun.[3]

 

Şerh

 

Bu hadis-i şerif daha önce 261 no ile şerhedilmişti. Ayrıntılı bilgi için oraya dönülebilir. Yeminin hükmüyle ilgili olarak ise üstteki 448no.lu ha­dis-i şerifin hüküm bölümüne bakılabilir.

Bâb: “Babalarınızın Adı Üzerine Yemin Etmeyin” Ayet-İ Kerimesi

 

450- Saîd b. Ufeyr bize anlatarak dedi ki: İbni Vehb bize Yûnus’tan} o İbni Şihâb’dan, o Sâlim’den, o İbni Ömer’den (ra) şunu nakletti:

(Babam) Ömer’in (ra) şöyle dediğini duydum: Allah Resulü (sav) bana buyurdu ki:

Allah size babalarınızın adı ile yemin etmenizi yasaklar.

Ömer dedi ki: Vallahi Allah Resûlü’nden (sav) bunu işittikten sonra kasden veya başkasının ağzından anlatarak onların adıyla asla yemin etmedim.[4]

 

Şerh

 

Bu hadis-i şerif daha önce 261 no ile geçmiş ve orada etraflı bir şekilde ele alınmıştı.

 

Bâb: “Babalarınızın Adıyla Yemin Etmeyin” Ayet-İ Kerimesi

 

451- Musa b. İsmail bize anlatarak dedi ki: Abdülaziz b. Müsiim bize Abdullah b. Dinar’dan, o Abdullah b. Ömer’den (ra) şöyle dediğini nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Babalarınızın adı üzerine yemin etmeyin.[5]

 

Şerh

 

Bu hadis-i şerif daha önce 261 no ile geçmiş ve şerhi yapılmıştı. Ayrıntı­lı bilgi için oraya bakınız. Yeminin hükmüyle ilgili bilgi için önceki 448 no.lu hadis-i şerife bakınız.

Bâb: Unutkanlıkla Yemin Bozmak

 

452- Adem b. Ebî İyâs bize anlatarak dedi ki:İbni Ebî Zi’b bizeez-Zührî’den, o el-A’rac’dan, o Abdullah b. Buhayne’den (ra) şunu nakletti: Allah Resulü (sav) bize namaz kıldırdı ve iki rekattan sonra kâdede oturmaksızın kalktı, namazına devam etti. Namazı bitirdiğinde insanlar selam vermesini beklediler. Fakat O selam vermeden tekbir getirerek secdeye gitti. Kafasını kaldırdı sonra tekrar tekbir getirerek secdeye gitti. Sonra kafasını kaldırdı ve selam verdi.[6]

 

Şerh

 

Namazdaki sehiv ve unutkanlıkla ilgili bu hadis-i şerif, bu hâllerin ye­min bozma noktasındaki tesiri bakımından bu bapta zikredilmiş olup hükmü aşağıda açıklanacaktır.

 

Hüküm             

 

Yemin-i mün’akide olarak nitelenen türden sahih yeminlerin bozulması hâlinde, ister cebir altında, ister sehven, ister unutkanlık eseri olsun kefaret icap eder.

Yemin kefareti: Kur’ân-i Kerim’de “(Yeminin) Kefareti ailenize ye­dirmekte olduğunuzun orta (derece)sinden, on yoksulu doyurmak, yaonian giydirmek, yahut bir köle azad etmektir. Fakat kim (bunları) bulamazsa, üç gün oruç tutması lâzımdır. İşte bu, and (yemin) ettiğiniz vakit (onları bozmanın) kefaretidir. Yeminlerinizi muhafaza ediniz. Allah âyetlerini size böylece açıklıyor. Ta ki şükredesiniz” (Mâide, 89) buyurularak yemin kefareti açıklanmıştır.

 

Ders

 

Yemin, Allah Teâlâ şahit tutularak verilen güçlü bir and ve kasemdir. Dolayısıyla sıradan şeyler, ticaret vb. alelade işler için yemin etmekten ke­sinlikle sakınmak gerekir. Yeminin ağır bir söz olduğu asla hatırdan çıkarılmamalıdır.

Bâb: Hanımına Bir Ay Yaklaşmayacağına Dair Yemin Etmek

 

453- Abdülaziz b. Abdullah bize anlatarak dedi ki: Süleyman b. Bilâl bi­ze Humeyd’den, o Enes b. Mâlik’ten (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) hanımlarına bir yaklaşmamak üzere yemin etti. Ayağı incinmişti. Kendine ait bir çardakta ikâmet etti. Yirmi dokuz ge­ce sonra ordan inince “Ey Allah Resulü! Bir ay yaklaşmamak üzere yemin etmiştiniz?” dediler. Buyurdu ki: Ay, yirmidokuz da çekebilir.[7]

 

Şerh

 

ilâ, yani hanımına dört ayı aşmayan bir süreliğine yaklaşmayacağına dair edilen yemin hakkında gelen bu hadis-i şerif daha önce geçmiş ve şerhedilmişti. Ayrıntılı bilgi için bkz. 363 no.lu hadis-i şerif.

 

About Darul hikmet

serbest

Yorum bırakın